Çevremizi saran her şey gibi politik olaylar da kişisel hikâyemizdeki imgelerle eşleştiği anda ruhsal olarak yutulmaya başlar. Kendimize ve ötekine tanıklığımız değişip dönüşerek gerçeklikten uzaklaşır. Sonunda her anı küçülür, yoğunlaşır bir belirti (semptom) ya da bir imgeye indirgenir. Ruhsal işleyiş de sırf o belirti ya da imgenin katı halini (gerçek) seyreltmek için vardır. Ruhsal işleyiş gereği kurgu kaçınılmazdır ve o süreçte yeni anılar ve yeni bellek oluşur. Hakikat sürekli devinip durur bir bakıma. İmgeyse her zaman kişiseldir ve bir yaşam boyu hiç değişmez neredeyse. İster kurmacayı isterse de gerçek bir öyküyü hemen her zaman bir imge başlatır. Yazar bu işleyişi tersinden de çalıştırabilir; imgeden bir kurguya ulaşabilir.
Edebiyat, Siyaset, Psikolojik Varoluş
Dr. Ahmet Balad Coşkun
/ Psikiyatr, Yazar