İrade ve İçgörü

İrade ve içgörü, öznenin etkinlik merkezleridir ve bunlar birçok yolla güçlendirilebilir. Bu yollardan biri de Budist felsefesinin 8 Aşamalı Yol öğretileri içinde yer alan ve Samadhi’den önceki basamaklar olarak konumlandırılan Dharana ve Dhyana evreleridir. Samadhi, bütünleşmedir. Özne ile nesnenin bir olma hali, saf bilinç, aydınlanmadır.

Dharana’nın kelime anlamı odaklanma, dikkati bir odak noktası üzerinde toplamaktır. Kişi, Dharana’yı uygulayabilmek için zihnini kendi çabası ile kontrol eder, zihni yönlendirir. Odaklanma, herhangi bir şey üzerinde uygulanır. Önemli olan bu basamakta kişinin iradesini yönetebilmesidir. 

Dhyana’nın kelime anlamı ise “meditasyon” olarak tanımlanır. Zihnin çabasız ve yoğun bir şekilde o şey ile bir olma hali olarak nitelendirilir. Özne bu durumda bireysel farkındalığını şey üzerinde kaybetmeye başlar ve kendini, gerçek olanla bir olmanın eşiğinde bulur. Dharana’nın Dhyana’dan farkı Dhayana’da çabanın olmamasıdır. Dhayana’da kendiliğinden olma hali vardır.

Günümüzün temel sorunlarından biri de odaklanmadır. Kişi, belirli bir iş üzerinde uzun süre odağını o şey üzerine veremez. Zihni sürekli konuşur, zihinde birden fazla iş ile meşguliyet hali bulunur, kısaca kişinin zihni aslında bulanıktır. Kişinin apaçık görüleri olmadığı için ve kendi içinde de duygularını kavramlaştıramadığı için dikkatini şey üzerinde çabucak kaybeder. Kişinin odaklanması için açık ve etkin fikirlere sahip olması gerekir. Kişi, şey üzerine odaklandığı sürece kısa sürede etkin bir fayda görür. Her ne iş yaparsa yapsın o iş üzerine odağını verdiği oranda kişinin hem zihinsel hem de fiziksel etkinliği artar. Dağınık ve dalgın olma hali toparlanıp, var olan enerji odaklanmaya yönlendirilirse, kişi kendini canlı hissetmeye başlar. Çünkü odaklanma, kişiyi diri tutar. Çünkü odaklanma, ruhsal bir etkinliktir. 

Meditasyonun temellerinde ise farklı odaklanma teknikleri vardır. Bu tekniklerin temelini de nefes çalışmaları kontrolü ve nefes oluşturur. Öncelikle kişinin, nefesi üzerine odağını kurması gerekir. Kişi nefese odağını sağladığında anın da farkında olmalıdır. Ne geleceğe gitmeli ne de geçmişte oyalanmalıdır. O anda, o anın farkında olarak nefes alıp vermelidir. Nefes alıp verme sırasında zihne gelen düşünceler ve duygular peşinde gitmemeli, o anlara takılı kalmamalı, onları sadece gözlemlemelidir. Kısaca kişi, kontrol etmeyi bırakmalıdır. Bunlar sayesinde kişi kendini tanıma yolunda kendi için bir adım daha atmış olur, kendi varlığını, kendi öz benliğini, kendi öz gerçekliğini hisseder. Hem kendisi ile hem de evren ile iletişimi kozmik bir hale dönüşür. Bu aşamalara gelebilmek elbette kolay değildir. Odaklanmak başlı başına zordur. Nefese odaklanmak, gelen düşünceler ve duygular peşinde kaybolmamak ise bir hayli zordur. Lakin kişi sürekli pratik yapar, gerekli çabayı verirse emekleri filiz verecektir. Verilen çabalar sonucunda artık biliç, berraklık ve derinlik kazanmaya başlar. Zihin saf hale bürünür. Zihin özgürleşir.

Jhana, meditasyonda Samadhi’ye ulaşmak için varılan aşamayı ifade eder, jhana bir meditasyon halidir ve zihin engellerden kurtulduğu ölçüde bu meditatif duruma geçer. Bu engeller arzu, nefret, tembellik, heyecan ve şüphedir. Jhana bırakma halidir, jhana arınma halidir ve kişi saflaşabildiği ölçüde jhana’da uzun süre kalır. 

Jhana, kendi içindeki zihinsel aşamalarını şu şekilde tanımlar:

Vitarka: Sürekli düşünme halidir. Zihnin şey üzerinde sürekli dikkat uygulaması anlamına gelir. Jhana’nın ilk aşaması olduğu için hem normal zihinde hem de dhyana’nın ilk aşamasında ortaya çıkar. 

Vicāra: Zihnin şeyler üzerindeki düşüncelerin engellenme hali şeklinde tanımlanır.

Prīti: Uyarıcı, heyecan verici, neşe, enerji verici bir nitelik hali taşır. Bu oluşumlarda olma hali hiçbir şey ile ilişkilendirilmez.

Sukha: Huzur, içsel keyif, mutluluk, iyi boşluk halidir. Kişi, bu haldeyken rahat ve esenlik hali içindedir. Bu niteliğin tam tersi ise duhkha’dır. Duhkha ise acı çekmek, mutsuzluk, tatminsizlik, stres anlamına gelir.

Upekṣā: Sakinlik halidir.

Ekāgratā: Tek noktalılık, odaklanma halidir. Kişinin bu hale erişebilmesi için rahat bir oturuş halinde olması gerekir.

Jhana’nın kendi içinde aşamaları da yer alır. Bunlar:

Birinci Jhāna: Bu jhana’na içinde Vitarka, Vicāra, Pīti, Sukha, Ekāgratā yer alır. Kişinin bu aşamayı atlayabilmesi için duyularını ve düşüncelerini bırakması gerekir. Üzerinde çok az zihinsel bir devinim kalır. Kişide “ben” algısı bulunmaz. Kişiyi engelleyen faktörler hala var olduğu için bilinç tüm gücüyle var olamaz. 

İkinci Jhāna: Bu jhana’na içinde Pīti, Sukha, Ekāgratā yer alır. Var olan tüm devinimler bu aşamada yok olur. Bilinç tüm farkındalığı ve gücü ile oradadır. Geriye sadece keyif kalır.

Üçüncü Jhāna: Bu jhana içinde Sukha, Ekāgratā yer alır. Duygusal ayrılma aşamasıdır. Kişinin zihni transparan bir haldedir.  

Dördüncü Jhāna: Bu jhana içinde Upekkhā, Ekāgratā yer alır. Bu aşamada herhangi bir duygu yoktur. Kişinin burada psişik güçlere eriştiği görülür ve nefes geçici olarak bu aşamada durur.

Kişi her jhana aşaması için kendini geliştirmelidir. Adım adım her aşamada gerekli tecrübe edilmesi gerekir. Bir aşamada yeterli deneyim sağlanmadan diğer aşamalara geçilmesi önerilmez. Bu aşamada ilerleyen kişinin Atman’a giden yolda veya mokşa’ya giden yolda olduğu kabul edilir. Atman bireysel benliktir. Kişinin özü, kişiye içkin nedenidir.  Mokşa ise özgürleşmek demektir. Aydınlanmaya giden yolun en üst noktasıdır.

Kişi, günümüz dünyasında sezgisel fikirlerini kullanarak gerçek mutluluğa erişebilir. Sezgisel fikirlerini de odaklanma yöntemleri için kullanabilir. Bunun için ilk adım odaklanma yönlerinin geliştirilmesidir. Meditasyon aşamasında ise kişi önce farkında olmalı, farkındalık ile anda olmalı, farkındalık ile nefesini fark etmeli, bedenini fark etmeli ve bu farkındalık ile zihni ve nefesi kontrol edebilmelidir. Bu aşamalardan sonra zihne gelen duygu ve düşünceler bağlı kalınmadan bir gözlemci rolüyle izlenmeli, sonra zihninde bunların akıp gitmesine izin vermelidir. Zihin saflaştırılmalıdır. Bu saflaştırma hali ile gerçek bilgiye ulaşılır. Gerçek mutluluk da bilgi yolundan geçer.

ZEHRA FİŞEKCİ

Cevap Bırakın

E-posta aderesiniz kesinlikle yayınlanmayacaktır.